Allah rasulü, kararan dünya ufkunda doğan güneş misali asrından bugüne kâinatın ziyası oldu. Asrını ve kıyamete kadar peşi sıra gelecek tüm asırları saadet asrına dönüştürecek ilkelerle geldi. Vicdansız dünyanın vicdanı, asrının kararan idrakinin ziyası, kör dimağların gören gözü, umutlarını yitirmiş milletlerin umudu oldu. Asrının tüm olumsuzluklarını olumlu bir atmosfere dönüştürdü. Bu dönüşümü, yetiştirdiği insanlarla gerçekleştirdi. Ashab-ı kiram; yeryüzünün kilometre taşları, yol işaretleri olarak tarihte işlelerini gerçekleştirip razı olunmuş bir hayatı yaşayarak rablerine yürüdüler. Ancak onların o kutlu yürüyüşleri, tüm asırlarda hak yolda, kutlu yürüyüşün salikleri için hep kandil oldu.
Bugüne kadar sahabenin hayatını konu edinen yüzlerce eser kaleme alınmıştır muhakkak. Ancak “Şöyle yaptı, böyle yaptı..” tarzlı hep üçüncü tekil şahıs olarak anlatıldılar. Ben dili ile bugüne kadar sahabe anlatılmış mı bilemiyorum; ancak “Yeryüzü Yıldızları” serisi olarak hazırlanan bu eser ben dili ile okuyucu ile buluşuyor.
“Ben Musab”; Son elçinin muallimi olarak tarihteki işlevini en iyi şekilde gerçekleştiren Musab İbn Umeyr’in hayat hikâyesini kendi dilinden anlatan bir eser. Genç dimağların rahatça okuyup anlayacakları akıcı bir üslupla kaleme alınan bu eserde çağın öncü kadroları için Allah rasulünün eğittiği yıldızdan yansımalar göreceksiniz. Mücadele denilince davet, davet denilince Medine, Medine denilince de akla gelen Musab’ı anlayabilmek umuduyla kaleme alınan ve ben diliyle okuyucuyla buluşan bu eserin hayırlar getirmesini diliyoruz. Yesrib’i Medineleştiren ve Medine’sini savunurken şehadet kervanına katılan, kısa bir ömre asırlık bir mücadeleyi sığdıran Musab İbn Umeyr’i, günümüz insanlarının istifadesine “Ben Musab” kitabıyla sunuyoruz…